Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile DEM Parti İmralı heyetinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmesi siyaset gündemini sarstı. Yaklaşık 1,5 saat süren ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Âla ile MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da katıldığı görüşmeye DEM Parti adına Van Milletvekili Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder iştirak etti.
Görüşmenin ardından yazılı açıklama yapan DEM Parti, temasın “son derece olumlu, yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici” olarak gerçekleştiğini duyurdu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz haftalarda yaptığı çıkış ve ardından PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgüte fesih çağrısı yapmasıyla ivme kazanan sürece dair bu temas, kamuoyunda yeni bir çözüm süreci tartışmasını da beraberinde getirdi.
DERVİŞOĞLU’NDAN SERT TEPKİ: BÜYÜK TÜRK MİLLETİ BU GİRİŞİMİ ASLA AFFETMEYECEK
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, söz konusu görüşmeye sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Dervişoğlu, “Bugünkü görüşme ile birlikte bu projenin ayıbı da, vebali de AK Parti'nin ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan'ın boynundadır. Büyük Türk Milleti bu girişimi asla affetmeyecek!” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu'nun Erdoğan ve DEM heyeti arasında yapılan görüşmeye dair sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:
"Büyük Türk Milleti; ülkemiz, uluslararası bir planın uygulamaya sokulduğu yeni bir tehdit ile karşı karşıyadır. 'Yerli ve milli' etiketi ve 'Terörsüz Türkiye' ambalajıyla sunulan projenin aktörleri bugün sarayda bir araya geldi. Türk vatanını bölmeyi hedefleyen terörist Öcalan'ın ulakları, bugün, Türk Devleti ve vatanın birliğini ve bütünlüğünü koruyup kollaması ve temsil etmesi gereken Cumhurbaşkanı ile buluştu.
Öncelikle ifade etmek isterim ki; terörün olmadığı bir Türkiye, 86 milyon vatandaşımızın en büyük arzusudur. Ancak terörsüz Türkiye başka, teröre ve onu besleyenlere teslim olmak başka bir şeydir. Altı aydır devam eden bazı temas ve görüşmelere rağmen, aktörleri dışında, esas niyeti ve hedefi bilen kimse yoktur. Bugün yapılan görüşmenin ardından DEM Parti' den yapılan yazılı açıklamada da sis perdesi aralanmış değildir. Demokratik ve siyasal alanın güçlenmesinden kasıt nedir? Cumhurbaşkanı tarafından ne gibi sözler verilmiştir de terörist Öcalan'ın ulaklar umutlanmıştır?
Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler, okyanus ötesinde yazılan bir senaryonun figüranı olmaktan utanmalıdır. Türkiye için bir güvenlik ve beka sorunu olan, sözüm ona 'büyük kürdistan(!)' projesinde, Suriye ayağının temeli atılmaktadır. PKK terör örgütünün tüm yöneticileri Suriye'deki YPG ve PYD'ye kaydırılmışken, terörist Öcalan'ın 'manevi oğlum' dediği Mazlum Abdi, Suriye'de özerk kürdistanin lideri sıfatıyla hem ABD'li komutanlarla hem de Şam'daki yeni yönetimle pazarlıklar yürütürken, bu gayrimeşru adımların Türkiye'ye hayır değil şer getireceği açıktır.
Bugünkü görüşme ile birlikte bu projenin ayıbı da, vebali de AK Parti'nin ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan'ın boynundadır. Tek adam rejimi ve iktidarını ayakta tutabilmeyi hedefleyen Sayın Erdoğan'ı uyarıyorum: On üç yıl önceki ilk 'çözülme sürecini' engelleyen aziz milletimiz, bugün yapılmak istenene de geçit vermeyecektir. ABD'de sizi seven, terör örgütünü de kollayan dostunuzun talimatıyla oturduğunuz o masada alınacak tüm kararlar, Türk Milleti'nin vicdanında yok hükmündedir. Unutmayın ki; tarih bu girişimi asla ama asla affetmeyecektir. Bunu bugün biz söylüyoruz, yarın da son sözü, büyük Türk milleti söyleyecektir."