Seçim zaferinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomik U dönüşü, yabancı yatırımcıları çekmeye başlasa da, vatandaşlar enflasyonun daha da artacağı ve borçlanma maliyetlerinin yükseleceği korkusuyla yaşıyor. Yirmi yılı aşkın süredir milyonlarca kişiyi yoksulluktan kurtaran Erdoğan hükümeti, şimdi kredi patlaması nedeniyle sıkışan vatandaşların ekonomik krize yol açmasından endişe ediyor.
Enflasyon mayıs ayında yıllık bazda yüzde 76'ya ulaşırken, gıda fiyatları 2022'den bu yana yüzde 50'den fazla arttı. Emekliler geçim sıkıntısı nedeniyle ek iş yapmak zorunda kalırken, çalışanlar da artan fiyatlara ayak uydurmakta zorlanıyor.
Sıkı para ve maliye politikaları, Türk hisse senetleri ve tahvillerinin değer kazanmasını sağlasa da, bu durum hayat pahalılığını hafifletmiyor. Yabancı yatırımcılar, yüksek faiz oranları ve ortodoks ekonomi politikalarından faydalanırken, enflasyonun yükünü vatandaşlar çekiyor.
'ERDOĞAN'IN SABRI HER AN TÜKENEBİLİR'
Hükümetin enflasyonla mücadele çabalarına rağmen, vatandaşlar arasında güvensizlik hakim. Merkez Bankası Başkanı, fiyat istikrarının toplumsal refahı yeniden tesis edeceğini söylese de, uzmanlar Erdoğan'ın ekonomi politikalarındaki değişimin sosyal etkileri konusunda sabrı tükenebilir.
ASGARİ ÜCRET MUAMMASI
Erdoğan, enflasyonun dördüncü çeyrekte düşeceğini öngörse de, asgari ücretin artırılıp artırılmayacağı belirsizliğini koruyor. Asgari ücretli çalışanlar, artan hayat pahalılığı karşısında bir zam beklerken, hükümetin bu konudaki kararı merakla bekleniyor.
Türkiye'nin yeni ekonomi politikası, yatırımcılar için cazip görünse de, vatandaşlar yüksek enflasyonun yükünü taşımaya devam ediyor. Hükümetin enflasyonla mücadele ve vatandaşların refahını artırma çabaları, ülkenin ekonomik geleceği için kritik önem taşıyor.
