Donald Trump, ABD başkanlık görevine resmen başlamasına sayılı günler kala, dış politikada ses getiren açıklamalara imza atmaya devam ediyor. Sert üslubu ve agresif çıkışlarıyla bilinen Trump, geçtiğimiz günlerde Panama Kanalı’yla ilgili sözleriyle dikkat çekerken, şimdi de Grönland’ın ABD’ye katılmasını gündeme taşıdı.
PANAMA KANALI'NI İSTEMİŞTİ
Trump, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir açıklamada, Panama Kanalı’nda Amerikan gemilerinden alınan geçiş ücretlerinin yüksek olduğunu belirterek, bu durum düzeltilmezse ABD’nin kanalı yeniden kontrol altına almak için adımlar atacağını ifade etti. Ancak Trump’ın bu söylemi, uluslararası hukuk açısından gerçekçi bir zemin oluşturmadı. Zira Panama Kanalı, 2000 yılından bu yana tamamen Panama’nın kontrolünde bulunuyor ve böyle bir değişiklik ancak askeri müdahaleyle mümkün olabilir. Trump’ın çıkışı, uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
GRÖNLAND ÇIKIŞI: "STRATEJİK BİR İHTİYAÇ"
Trump’ın son hedefi ise Atlantik’in kuzeyindeki Grönland oldu. Danimarka Krallığı’na bağlı özerk bir bölge olan Grönland, Trump’ın ifadelerine göre, ABD’nin ulusal güvenliği ve dünya çapında özgürlüklerin korunması için “stratejik bir ihtiyaç” teşkil ediyor. Sosyal medya paylaşımında Trump, “Grönland’ın sahipliği ve kontrolü ABD için mutlak bir zorunluluktur” ifadelerini kullanarak, bölgenin önemine dikkat çekti.